Yükleniyor...

"CHP, başörtüsü ve inanç özgürlüğüyle alakalı sicilini temize çekmek istiyor"

 

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun başörtüsü açıklamasına ilişkin, "CHP, başörtüsü ve inanç özgürlüğüyle alakalı sicilini temize çekmek istiyor. Geride bırakılan süreçte yıllar içerisinde oluşturduğu olumsuz hafızayı bir şekilde toparlamak istiyor." dedi.

Bakan Yanık, AAtölye'de düzenlenen AA Editör Masası'nda gündeme ilişkin soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dün akşam, "başörtüsü konusunu yasal güvenceye kavuşturmak için Meclis'e bir düzenleme getireceği" yönündeki açıklamalarına ilişkin değerlendirmesi sorulan Bakan Yanık, "Keşke samimi olsaydı derim öncelikli olarak. Gayet tabii CHP, başörtüsü ve inanç özgürlüğüyle alakalı sicilini bir temize çekmek istiyor. Geride bırakılan süreçte yıllar içerisinde oluşturduğu olumsuz hafızayı bir şekilde toparlamak istiyor." diye konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun son zamanlardaki çıkışlarına bakıldığında, "Bizim de bu konularda birtakım hatalarımız oldu." gibi açıklamalar yaptığını aktaran Yanık, şöyle devam etti:

"Ama öbür taraftan aktüel anlamda yani güncel durumda da bir şekilde Saadet Partisi ve işte Altılı Masa'nın etrafında kendini muhafazakar gelenekten gelen, sayan siyasi oluşumlarla da bir tekrar temas kurmak istiyor çünkü özellikle Saadet Partisinin son zamanlardaki çıkışından, o masanın etrafında oluşunu kendi tabanına açıklayamadığını anlıyoruz. Oy oranından, oy potansiyelinden bağımsız olarak Saadet Partisinin bir karşılığı vardır Türk siyasetinde. Dolayısıyla Altılı Masa içinde olmayı çok açıklayamıyor kamuoyuna ve nitekim son zamanlarda işte 'Aday Temel Karamollaoğlu olmalıdır.' vesaire çıkışları bu anlamda bir şekilde muhafazakar seçmene de masanın etrafındaki siyasi partilerin muhafazakar seçmenlerine de bir ışık gösterme ihtiyacı duyduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla bu çıkış, seçim üzeri olacak. Yani o beklenebilir bir şey. Geçmiş seçimlerde de biliyorsunuz birtakım açılımlar yaptılar. Hatta Sayın Baykal'ın genel başkan olduğu zamanlarda, işte çarşaflı insanlara rozet takılması gibi birtakım adımları hep Cumhuriyet Halk Partisinin oldu ama gerçekçi ve sahici olmadığı için kamuoyunda da hiçbir zaman bir karşılık görmedi."

"Bu zeminden bir anlamda pay kapma ameliyesi"

Kılıçdaroğlu'nun, özellikle 2023 seçimleri sürecinde oy tabanını genişletme hamlelerini elden geldiğince yapmaya çalıştığını belirten Yanık, "Bu anlamda kültürel kodları, inanç kodları son derece belli olan bir Türkiye var karşımızda, siyasette AK Parti'nin oluşturduğu bir temel hak ve özgürlükler zemini var ve bu zeminin kamuoyu, toplum, seçmen tarafından nasıl onaylandığı 20 senedir AK Parti'ye verilen destekle çok ortada. Bu zeminden bir anlamda pay kapma ameliyesi bana göre." diye konuştu.

Bakan Yanık, "Dolayısıyla bir seçim hamlesi, ama Cumhuriyet Halk Partisinin geride bıraktığımız işte '411 el kaosa kalktı' başörtüsü özgürlüğü ile alakalı çok yakın bir geçmişte hemen Anayasa Mahkemesine koşup iptal şeyi ki Sayın Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları, o zamanki Grup Başkan Vekili idi bir dönem Cumhuriyet Halk Partisinde, bütün bunları unutturmaya yeter mi? Yetmez. Yakın dönem açıklamaları, partinin değişik aktörlerinin açıklamaları, inanç ve özgürlüklerle alakalı, inanç özgürlüğüyle alakalı başörtüsü veya diğer tutumlarla alakalı açıklama ve davranış biçimleri, bu hafızayı unutturmaya yetmez diye düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye Aile Destek Programı kapsamındaki yenilikler

Bakan Yanık, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen hafta sosyal yardımlarla ilgili açıklaması hatırlatılarak Türkiye Aile Destek Programı'nda destek miktarının 25 milyar lira ilaveyle 40 milyar liraya çıkarılmasına ve desteğin nasıl uygulanacağına ilişkin soruyu yanıtladı.

Türkiye Aile Destek Programı kapsamında haziran ayı itibarıyla başvuruları topladıklarını ve ilk ödemeyi temmuz başında yaptıklarını anlatan Yanık, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptığı yeni açıklama, Türkiye Aile Destek Programı'nın bir anlamda kapsamının genişletilmesini ifade ediyor." dedi.

Sosyal yardım yararlanıcılarının 2 temel kanun çerçevesinde belirlendiğini, bunlardan birisinin Sosyal Yardımlar Kanunu, ikincisinin de Sosyal Hizmet Kanunu olduğuna dikkati çeken Yanık, şu açıklamayı yaptı:

"Temel kanun olan Sosyal Yardımlar Kanunu'nda ihtiyaç sahibi kimdir? İhtiyaç sahibi, hanede kişi başına düşen gelirin asgari ücretin bir bölü üçünden aşağı olması... Kaç kişi varsa ve o haneye giren gelir toplamda ne kadarsa ona göre hesaplarsınız. İhtiyaç sahibi olmak, artı engellilik, yaşlılık veya benzeri birtakım artı dezavantajları olması söz konusu idi. Fakat biz Türkiye Aile Destek Programı'nda bu artı dezavantajları aramadan çünkü temel mottomuz, sosyal yardım ve sosyal desteklerde sadece ihtiyaç sahibi olmak değil, ihtiyaç sahibi standardını veya işte sosyal refah standardını yükseltmek. Bu anlamda mesela Sosyal Yardım Kanunu çerçevesinde çalışan, belli bir sigortalı işte çalışan vesaire grupların desteklenmesi söz konusu değildi. Biz Türkiye Aile Destek Programı'nda sosyal refahın yükseltilmesi, yaşama standartlarının yükseltilmesi anlayışından hareketle, örneğin 3294 kapsamında yararlanamayan mevsimlik işçiler, toplum yararına programlarda istihdam edilenler, emeklilerin dul ve yetimleri, sosyal yardım programlarından yararlanamıyor vesaire... Biz bunları da Türkiye Aile Destek Programı kapsamına aldık ve bu destek programında da şöyle bir şey yaptık, bir anlamda bir merdiven sistemi uyguladık. Haneye giren gelir, kişi başına düşen gelir miktarına göre daha az gelir düşen hanelerde desteğimiz daha yüksek, diyelim kısmen daha çok geliri olan hanelerde daha düşük şeklinde devam ediyoruz."

"Türkiye Aile Destek Programı'nda haneye giren yalın geliri hesap edip ona göre destekliyoruz"

Programın ikinci fazında yapılacakları da anlatan Yanık, sosyal yardım alan vatandaşlarda bazı kesişme durumlarının bulunduğunu, sosyal yardımların haneye giren gelir oranını arttırdığını o zaman diğer destekleri de engellediğini ifade etti.

Yanık, "Biz bu fazda diyelim bir engelli var, ona engelli desteği sağlıyoruz ya da bir çocuk var, sosyal, ekonomik destek sağlıyoruz, dolayısıyla bunların hane geliri içerisinde değerlendirmesini saymıyoruz artık. Yani onlar kişilere özgü diyelim çocuk var, çocuğun desteklenmesi, engelli var, engellinin desteklenmesini hane geliri saymıyor, Türkiye Aile Destek Programı'nda gerçekten haneye giren yalın geliri hesap edip ona göre destekliyoruz." dedi.

Derya Yanık, ödeme tutarlarına ilişkin açıklamasında ise "Ödeme tutarları da 450-600 lira idi, şimdi 850-1250 liraya, ayrıca miktarları da arttırmış olduk, merdiven sistemi çerçevesinde." bilgisini verdi.

Türkiye Aile Destek Programı'nın 12 ay süreli olacağına işaret eden Yanık, "Temmuz başı itibarıyla haziran döneminden başlatarak ödemeleri yapmaya başladık. Temmuz-ağustos döneminde 1,6 milyon haneye yaklaşık 1,3 milyar lira ödeme yapmışız, ikinci dönem başvuruları hali hazırda devam ediyor." dedi.

Bakan Yanık, Türkiye Aile Desteği'nden yararlanan hanelerin tamamına elektrik tüketim desteği de sağladıklarını kaydetti.

join us icon
SEN DE ARAMIZA KATIL Gücümüze Güç Katalım.